6 Ocak 2011 Perşembe

Bir adam birkaç hayal bir de kadın

Hikayemi okuyordu, hayallerimdendi her satır. Böyle bir adamım ben, en çok hayal kurarım, mükemmel yapabildiğim nadir şeylerden biridir bu. Sabırsız biriyim bir de. O okurken dayanamadım bu yüzden, soruverdi dilim alelacele:
-Neyi merak ediyorsun şu an söylesene ?
"Sus" dedi, sayfadan ayırmadan gözlerini ve devam etti:
+Yaşıyorum..

Yüzüne baktım sadece, dudaklarına, burnuna, yüzüne dökülmüş saçlarına..
Bilmiyordu. Aslında ben de bilmiyordum. O hikayemi yaşıyordu, bense hikayelerimde onu yaşıyormuşum, yaşıyormuşum da bilmiyormuşum. Aslında yaşıyormuşuz. Ve ben, meğer hayali değil de gerçeği düşlüyormuşum. (Takılmayın paradoksal önermelerime, kelimelerle dans etmesini sevenlerdenim ben.)
Uyumalıydık, yatmadan önceki klişemizi yapmalıydık, "önce bir aforizma" diye düşünüyordu, düşünüyordu evet. Çünkü ben onu okuyordum adeta. Sonrasında da konuştu tabii :
+"bekle" olsun kelimemiz.
-Bugün beni affet, başım çok ağrıyor, şöyle telafi edeyim; bir masala ne dersin ?
Çocuk gibiydi, telaşı sevinci "yaşasın" diyişi. Adeta bir çocuk gibiydi. Ve bir çocuk gibi korkuyordu da, dudaklarının titrekliğinden anlıyordum bunu. Belki de ben yine okuyordum.
-Hadi o zaman başımı göğsüme yasla...

+ Dur bi, önce yastığımızı düzeltelim sevgilim, başım, başımız yalnızlığa düşmesin..


Anlıyordum... Gözlerine baktım, O kadın'ı gördüm, bir daha sevdim ..

2 yorum:

  1. Başımız yalnızlığa düşmesin...
    Bu gerçekten çok etkileyici.

    YanıtlaSil
  2. Ne mutlu bana öyleyse, okunup geçilmediği yanına da yorum bırakıldığı için.

    YanıtlaSil