4 Kasım 2012 Pazar



Paul Eluard sözü.
Sanıyorum ki resim de Salvador Dali'ye ait.
Eluard hakkında bir yazı okumuştum, nerede olduğunu hatırlayamıyorum. Helena adında bir kadına aşık olmuş. Ona yazılar, şiirler adamış. "Gala" diye seslenmiş.
Baş ucu kitaplarıyla ve Galasıyla zihnimde yer edindi o zamandan beri. İronik olan kısım ise şurada Helena, Dali ile birlikte olup Eluard'ı bırakmış. Bu sözü bu tablo için seçen her kimse, dilerim rastlantısal değildir.

Ah Eluard, devrimi önce kendimizde yapmalıydık belki.

Burada Ey Özgürlük var. Gerçek adıyla Liberte.

7 yorum:

  1. Sessizce gelen blogcana bir Hoşgeldin diyeyim dedim.Ben de hoşgeldim..:))

    YanıtlaSil
  2. Rosemary, seni kaç defa takip ettiğimi hatırlamıyorum bu blog neden böyle yapıyor anlamadım :/ neyse ki aklımdasın da bakıyorum bloğuna :)

    Hoşbuldum, hoşgeldin, tekrar tekrar tekrar :)

    YanıtlaSil
  3. hah hah haaaaaaa.
    artık devrim tarihi bitti.
    :)))

    YanıtlaSil
  4. Deep :) Bunu 5 kasım'dan dolayı diyorsan bu bu blogta geçerli değil derim :)

    Devrimi sürekli yapıyoruz bizler..

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel bir detaydır bu.
    Dali'nin Gala'ya aşkı nefistir hani.
    "Ah Eluard, devrimi önce kendimizde yapmalıydık belki."

    YanıtlaSil
  6. Ah Lady Jane ah. Eski aşklar hep başka zaten :)
    Teşekkür ederim yorumun için. :)

    YanıtlaSil
  7. Öncelikle bol miktarda mahcubiyet içerisinde yazıyorum ki...Ne zamandır yazacağım;bir türlü pc başına oturup karalayamadım gitti.Sana vizelerin için başarılar dileyecektim oysa.Biliyorum,belki Üsküdar'da sabah oldu ama; ben yeni yazabiliyorum bunları.Öğrencilikten öğretmenliğe terfi edeince muktedir bir konuma ulaşıyor insan ister istemez =)) Vizeleri olanları en candan biçimde anlayabiliyorum hala.

    Mahcubiyetimi arttıran başka diğer etkende benim yaptığım yazılılar ve bunların okunma süreciydi.İki haftadır hazırlama,okuma,internet ortamına giriş vs..Tüm yoğunluğa rağmen akşamları Emilia'ya yazacağım diye avucumun içine işaret yazsam da bir şekilde yazamadım gitti.Üstüne daha yapacağım bir yığın iş var.Eve iş getirme konusunda birinciliği öğretmenliğe vermişler sanırım.=) İnan bazen kendimi tanıyamaz hale geldiğim oluyor.Öğrenciyken anlamazdım bunları pek.Üstüne eskisi gibi olamayan hallerim.Ben böyle değildimlerle geçen içsel fısıltılar.

    Hem başarı dilemek,hem de içimi dökmek gibisinden yazayım dedim bunları fazla geç kalmamak için.Yazmazsam içimde asit kuyuları kabaracak, Emilia hep yalnız kalacak diye beni aşındıracak.Bir yerde dur demeli bu hayasız akına.Diğer bir konu daha var.Ne olursa olsun hep aklımda olan.Hiç unutmadım.Onu da açacağım.Vizeler bir bitsin hele.

    En yoğun sevgilerimle Emilia. Rodolfo.

    YanıtlaSil