24 Şubat 2011 Perşembe

Dali


Salvodor Dali. Pablo halt etmiş demeyeceğim. Ama bu adamın eserlerinin bende bıraktığı etkiyi kelimelere dökemem. Nasıl bir düşünce, nasıl bir hayal kurgusu ?
Tam adı Salvador Domingo Jacinto Dali y Domenech. Evet adını ben de ilk duyduğumda kaç kişi lan bunlar demiştim. Sürrealist bir ressam olması eserlerini çerçevelettirip odama asacak kadar ileri boyuttaki hayranlığıma bir etken sanırım.










"Belleğin azmi" deyip de en iyi eserini vermiş 1931'de Dali, he bir de iç savaşın öngörüsü deyip "Haşlanmış Fasulyeli Yumuşak Yapı" koymuş başka bir eserinin adını on numara da bir eser olmuş o da, adlarına aldırmayın. Düşünce boyutu işte deyip geçin :) Amma velakin şu eseri var ya 1931 üzerinden 1931 puan verilir bu esere. 
-Verdim gitti.
Ben bana göre (:D) sağdakine kadın dedim, diğeri de erkek. Masa örtülerine dikkat! Ayrıca kadın da güneş var görüyor musunuz ? Peki ya arka taraf ? İçlerinde çöl mü var sizce ? " Beyaz masa örtüsü yorulmuş mu hesaplaşmalardan ?" 
Ben mavi de görüyorum orada. Orada hayat var işte, hayatlar. Tam beyinde. Tam burada işte!
Şu zamanki planlarımla örtüşüyor eser, aklıma gelişini seveyim!
Yatacağım birazdan, yarın Sedat'ı uyandıracağım. Belki de buna yatacağım. 


Bir sır vereyim mi ? Ben 2 gündür hedefler biçiyorum ya kendime içten içe hayal kuruyorum aslında. Ne zevkli şeymiş bu hayal, hele paylaşması.
Etrafımda gerçekleşmesi için çabalayan insanlar..


Neyse ne diyorduk, heh bu resim. Kasabalar koyuvermiş kendilerini terkedilmişliklerine bu resimde. Bir avuç kum kalmış geriye görüldüğü üzere, peki ya O'nun gerçekten boynu bükük mü? Hayır! Tenha meyhaneler var o karede içi avuntularla dolu. Görüyorsunuz değil mi ? Vazgeçmemiş "iki" yarının peşini kovalamaktan.
Gece susmuş orada. Sol omzunun altından yükselivermiş güneş. Boynu O'nun sol omzuna yatmış. Bunu görememiş olamazsınız! Susmuş kumun hışırtısı, hırıltısı.. Susmuş fikirler. Siyahlığıyla belli olan herhangi bir şey seslenmeye çalışmış kasvetlerinin rengine. Duymazdan gelmişler, izin vermemişler.
Bir kadeh daha koymuş adam beyaz örtülü masaya, Şenlik sesi yükselmiş kuru toprağın derinliklerinden, hayalet bir gemi geçmiş aynı toprağın üzerinden. Bulutlar susmuş, "iki"nin aynı yerine değen ışıklar konuşmuş. Birinin yüreğinden diğerinin yüreğine git gide büyüyen bir ses dalgası bu. 
Adam sussa, kadın mütemadiyen konuşmuş. Öyle olmalı.







Dali, Salvador.. Ona İspanyolca El Salvador adını takmışlar neden biliyor musunuz ? Çünkü "Kurtarıcı" demek. "Kurtarıcı!"

Aynı zamanda ölen kardeşinin ismi Salvador. Bunun üzerine şöyle bir cümlesi var ki nasıl bir ressam olduğunu, duygularının nasıl ilham verdiğini, parmaklarının nasıl çizdiğini betimler ve anlarsınız diye düşünüyorum: 
"Doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım. Beni severken hala onu seviyorlardı aslında. Belki de benden çok onu..Babamın sevgisinin bu sınırları yaşamımın ilk günlerinde itibaren çok büyük bir yara oldu benim için."



Hadi uyudum ben gençlik, O'na uyudum. Omzuna uyudum. Omzunda uyudum.
Cibelle dinleyin şu yazımdan sonra. İyidir bu parça. Candır. Canandır. Esprimi de yaptım gitmeden. Ne hoşum.

2 yorum:

  1. sen uyurken ben hep bunları okuyordum. yaa yaa :)

    YanıtlaSil
  2. Biliyorum neyse, sana karşı boynum kıldan incedir bilirsin.
    :)

    YanıtlaSil