8 Ocak 2016 Cuma



giriş: -

gelişme: pat pat pat pat.
panjura düşen yağmur damlaları ile ellerime düşen hüzün aynı sesi çıkarıyor. pat pat pat. balkondan belime kadar sarkarken tüm yağmuru akciğerlerime doldurmayı dilediğimi bilmenizi istiyorum.
izmir'de yağmurun pek bir ağırlığı olmaz normalde. bugün kaç ton basıyor bilmiyorum, kaç kar eder bilmiyorum, kaç beyaz? bilmiyorum.
yoruldum davşanlar yoruldum. tüm evrenin ağırlığını hissediyorum omuzlarımda. hatta yetmemiş atlas'la sevişmiş başka bir evrene daha gebe kalmış gibiyim. kendi gözlerimden ağır her şey. bu nedenledir ki pek baş edemiyorum. düştüğüm yerde kimseyi bulamıyorum. benden ne farkınız var, bulamıyorum. kendimi olabildiğince hayatın dışına atıyorum, şey'lerle temas etmemeye çalışıyorum, uzak kelimesini belime bağlıyorum ama yine de tam da kaçmak istediğim şeyin kucağına düşüyorum. durum bu. durum hep bu. şehirlerin, ülkenin, hatta tüm bu lanet dünyanın pisliklerine çırılçıplak düşen mizacımla hayat duyumları bana acı veriyor. eh, sonuç olarak yine -anlarsınız ki- baş edemiyorum.

sonuç: tüm ardlar saçlarıma dolaştıktan sonra hayatı hissetmemeyi, varlıklara dokunmamayı istedim. yalan yok, tüm benliğimle bunu istedim. tüm bu uzaklaşma çabalarım görülerime ters düştü tahmin edilidiği üzere. şey'lerle bağımı gerçek anlamda kesebilseydim duyarlılığımı bunca azdırmazdım herhalde. başka nokta göremiyorum.
adım attığım her yerde kan sesleri. bunca ceset tıka basa ruhuma doldurulmuş ve tırnak aralarımdan 7 yaşında çocuklar akıyor.
olmuyor işte. baş edemiyorum.
hiçbir şey yapmıyorsam da nefes alıyorum bu bile yeterli.
eskiden bana hiç zararı dokunmayacak, o boktan incir çekirdeğini doldurmayacak olaylar felakete dönüşüyor artık.
kabul, kaçmak için yanlış yöntem seçtim. ama hiçbiriniz de kolumdan tutmadınız be davşanlar. kötü bir dönüş yaparak başladığım noktaya dönüyorum her defasında. eh orada bulunmanın dehşetine bir de kaç yol yorgunluğu ekleniyor bi' bilseniz.

sarılmayın lütfen. telaffuz ettiğiniz tüm eskimiş isimler ellerime uzanıyor.
ellerim kendime bile yetmiyor.
beni eksilttiniz.
beni neden eksilttiniz.
..

4 yorum:

  1. Güzel bir yazı. Zaman zaman bir karamsarlığa düşüyor her insan. Belki kör bir ışık bile yeter aydınlanmaya. Yolun patika da olsa mutlaka bir gün çıkacaktır mutluluk ve huzura.

    YanıtlaSil
  2. Ağır geliyor yaşamak.. Tüm coğrafyalarda yaşanılan acıları bu kadar içten sahiplenmek yaratıyor belki de bu duyguyu.Terazinin kefesinde çocukların ölümü daha ağır basıyor. Yaşayamadan, büyümeden, şekerlerini bitirmeden ölüp gidiyor masum çocuklar.. Acı, hiç bitmeyecek bu dünyada. Hiç eksilmeyecek, belki de giderek büyüyecek. Güzelliklerin yaşandığı, sevginin hakim olduğu, şefkatin azalmadığı bir dünyada yaşamayı hayal ettikçe ağır gelecek yaşamak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle Sevgili Süleyman. Tüm bunların farkındalığı ile nefes olmak oldukça zor.

      Sil