Alsancak bugün sesli
Çocuk cıvıltısız, tınısı kaotik
Gençler kahkahalar atıyor
Yan masadaki kadın
Bacaklarını okşuyor.
Alsancak bugün yorgun
Çiçekçi teyze güllerini soluyor
Güller soluk, dikenleri sivri.
Kemancı amca şarkılarını kemiriyor
Şarkıların kalbi duruk, elleri titrek.
Kırılgan masum bir ışık
Bostanlıdan yükseliyor
Saçmasapan bir gece
Öyle ki,
Beyaz gecelikle örtülü.
Bir kadın var.
Endişeli.
Kaybolmuş ve karanlık.
Bir de yalnızlığının köşesinde asılı kalmış hayalleri..
Adamda bilmezden gelen bir huzur var
Adından bir adım geri
Karanlıktan bozma saydam bir hücresi
Tavanında hiç.
Elleri güzellikler sarıyor griyle karışık,
Gri, ellerini uyuşturuyor.
Alevi yeşil.
Alevi yeşil.
Gülümsüyor sonra
Bıyıkları kulaklarına uzanıyor
Adamın kafası duman
Dumanı ıssız.
Kadının arabada tacizkar acısından bir kırıntı var
Yüzü buram buram alkol
Alkolün acısı mavi.
Mavinin sonu ölüm.
Ölümden sonra her şey huzur.
Aşırı hıza kaçıp
Zamandan kopmak istiyor kadın
Yolları parçalamak.
Ama önce bir kere öpmeli diyor.
Sonra doya doya ölmeli.
Ölümden sonra yine huzur
Aşırı hıza kaçıp
Zamandan kopmak istiyor kadın
Yolları parçalamak.
Ama önce bir kere öpmeli diyor.
Sonra doya doya ölmeli.
Ölümden sonra yine huzur
Ah,
huzur..
Alsancak bugün topuklu sesleriyle dolu.
Kadının ruju kırmızı.
Kırmızısı kasıklarında.
Öyle bir kırmızı.
Gönlünde kor. Mahalleler yangın.
Elinde kalan yalnızca;
Uzayın derinliklerinde ince bir sızı.
Kalbi ritmini bozmuş.
Bir fırsatını bulup da yağar yağmur
Huzur vadilerinin kalbine.
Önce ellerini ıslatır.
Sonra kırmızı rujlu dudaklarını.
Sonra kalbini ıslatır.
Hiç ıslanmamamış gibi sanki..
Kapat gözlerini.
Rüzgarı boynunda hisset.
Yalasın geçsin tüm geçmişi.
Başlangıcını ve sonunu bilmeden
Gün doğumuyla örtülü sesin
Geceyi notasız çalsın.
Derin bir nefes al.
Ve kendini içime serp.
Düşlerini çöz
Uyan!
Biliyorsun..
Bir yerden
Ama bir şekilde
Yeniden başlamalısın.
Kapat gözlerini..
Ellerini bana ver.
Sonra dudaklarını.
Sonra boynunu
Ve kokunu sür ruhuma.
Bir ihtimal ol;
Soluk yaşama ihtimalimi
canlı tutan
..